KÖŞE YAZILARI
Fenerbahçe Medicana’da hesap zamanı: Kimler gidiyor?

- Share
- Tweet /home/ekosferh/voley24.com/wp-content/plugins/mvp-social-buttons/mvp-social-buttons.php on line 68
https://voley24.com/wp-content/uploads/2025/03/Sari-meleklerde-canlar-kimin-icin-caliyor_k-780x418-1.jpg&description=Fenerbahçe Medicana’da hesap zamanı: Kimler gidiyor?', 'pinterestShare', 'width=750,height=350'); return false;" title="Bu Gönderiyi Sabitleyin">
Fenerbahçe Medicana’da VakıfBank yenilgisi sonrası hesaplaşma zamanı. Başantrenör Fenoglio ve bazı oyuncuların ayrılığı gündemde, yeni dönemde büyük değişim var. Hürriyet Köşe yazarı Süleyman Arat, Fenerbahçe Medicana’yı ele aldı.
Hayal kırıklığı yaşatan takımda başantrenör Fenoglio, menajer Pelin Çelik ve bazı oyuncular topun ağzında…
Sarı Melekler’deki başarısızlığın faturası yarından itibaren kesilmeye başlanacak. İtalyan medyası, Fenoglio’nun yerine Ze Roberto’nun getirileceğini yazdı. 2 metrelik orta oyuncu Korneluk ile anlaşan yönetim, libero ve pasör transferi de yapacak.
Fenerbahçe’nin hafta içi futbolda Glasgow Rangers’a talihsiz bir şekilde elenerek Avrupa kupaları defterini kapatması, sarı lacivertli kulüpte bu sezon yaşanan en büyük hayal kırıklığını bir süreliğine de olsa gölgede bıraktı. CEV Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunun 1 numaralı favorisi olarak gösterilen Fenerbahçe Medicana Kadın Voleybol Takımı, çeyrek finaldeki rakibi Vakıfbank’a sürpriz bir şekilde elendi. ‘Sürpriz’ diyoruz çünkü Sarı Melekler, deplasmandaki ilk maçı 3-0 kazanmasına rağmen kendi sahasında 5 bin taraftarının önünde oynadığı rövanş karşılaşmasını altın setle kaybederek kupaya havlu attı.
GUIDETTI ‘OLAĞANÜSTÜ BİR TAKIM’ DEMİŞTİ
Vargas’lı, Fedorovtseva’lı, Ana Cristina’lı, Eda’lı sarı lacivertliler öyle bir kadroya sahipti ki, Vakıfbank’ın başantrenörü Giovanni Guidetti bile çeyrek final maçları öncesi, “Fenerbahçe olağanüstü bir takım ve Şampiyonlar Ligi’ni kazanmak için kuruldular” diyerek, rakiplerinin gücünü kabul etmişti. Sonuçta olanlar oldu ve Sarı Melekler tarihi bir hüsrana uğradı…
Fenerbahçe Kulübü’nde deprem etkisi yaratan bu başarısızlığın yansımalarının da aynı şekilde yıkıcı olacağı bir gerçek. Şimdi gelin, sarı lacivertli camiada bu konuyla ilgili konuşulanları ve bundan sonra yaşanması muhtemel olayları anlatalım…
VakıfBanklılar kampta, Fenerbahçeliler evde
Vakıfbank, Fenerbahçe ile oynadığı iki maçtan önce de kampa girdi. Başantrenör Guidetti bu sayede oyuncularını dış dünyadan soyutlayıp tam konsantrasyon sağladı. Sarı lacivertliler ise kampa girmeye gerek görmedi; voleybolcular evlerinden maça gitti.
Disiplin sorunu olup olmadığı araştırılıyor
Takımda bir disiplin sorunu olup olmadığı ciddi şekilde tartışılır oldu. Yaşanan hezimetin sebeplerini sorgulayan Fenerbahçe yönetimi, ‘disiplinsizlik var’ kanaatine varırsa, başantrenör Marco Fenoglio ve menajer Pelin Çelik ile yollar ayrılabilir.
İtalyanlara göre yeniden Ze Roberto geliyor
İtalyan medyası, Fenoglio’nun yerine, daha önce de takımı çalıştıran Ze Roberto’nun getirileceğini yazdı. Ancak Brezilyalı hocanın hemen mi, 4-5 Nisan’daki Kupa Voley Dörtlü Finali’nden sonra mı, yoksa sezon sonu mu geleceği netleşmiş değil.
Korneluk tamam, sıra libero ve pasörde
Yönetimin yarın başlatacağı operasyon teknik heyetle de sınırlı olmayacak; oyuncu kadrosunda da önemli değişiklikler yapılacak. 2 metrelik Polonyalı orta oyuncu Agnieszelka Korneluk ile anlaşan yönetim, ayrıca birer pasör ve libero transferi planlıyor.
Süleyman Arat – Hürriyet
KÖŞE YAZILARI
GALATASARAY BLOKLADI, FENERBAHÇE ÇARESİZ KALDI

Efeler Ligi play-off final serisinin ilk perdesi açıldı ve sahnede baştan sona Galatasaray vardı. TVF Burhan Felek Vestel Voleybol Salonu’nda ezeli rakibi Fenerbahçe’yi 3-0 mağlup eden sarı-kırmızılılar, sadece setlerde değil, oyunun tüm temel dinamiklerinde rakibine net bir üstünlük kurarak seride 1-0 öne geçti.
Bu galibiyet, yalnızca bir final maçı kazanımı değil; aynı zamanda Galatasaray’ın 5 maçlık Fenerbahçe mağlubiyet serisini sonlandırdığı ve mental olarak da öne geçtiği bir dönüm noktasıydı.
GALATASARAY SADECE KAZANMADI, DERS VERDİ
İlk ve üçüncü setlerin kafa kafaya geçtiği, her topun adeta savaş gibi oynandığı karşılaşmada, Galatasaray ikinci sette vites artırarak rakibine sadece 14 sayı verdi. Bu setin skoru değil, oynanan oyunun niteliği asıl çarpıcı olandı. Zira Galatasaray hem servis karşılama organizasyonunda hem blok-savunma setinde mükemmele yakın bir disiplin sergiledi.
Galatasaray, rakibinin hücum liderlerini etkisiz hale getirerek Fenerbahçe’nin oyun planını daha ilk maçtan dağıttı. 13 blok sayısı, savunma sertliğinin ve takım sinerjisinin net yansımasıydı.
KAAN PARLADI AMA YALNIZ KALDI
Fenerbahçe cephesinde genç smaçör Kaan Gürbüz’ün performansı, gecenin belki de en dramatik yönlerinden biriydi. 22 sayılık bireysel katkısı ve %60 hücum yüzdesiyle yıldızlaşan Kaan, takım arkadaşlarının etkisiz kaldığı bir atmosferde tek başına direnmeye çalıştı. Ancak voleybol bireysel değil, takım oyunudur. Kaan’ın +13 WL katkısı, takımın geri kalanının -7 WL ile oynamasını telafi etmeye yetmedi.
NGAPETH HAYAL KIRIKLIĞI YARATTI
Öte yandan, büyük beklentilerle sahaya çıkan Earvin Ngapeth adeta yokları oynadı. 27 hücumda yalnızca 9 sayı, %33 hücum yüzdesi, 5 bloklanma ve -5 WL… Fransız yıldızın bu düşük performansı, Galatasaray’ın disiplinli savunmasının başarısını da gözler önüne seriyor. Ngapeth’in maç boyu yaptığı 10 bireysel hata ise Fenerbahçe’nin ritim bulamamasındaki en temel nedenlerden biri oldu.
PATRİ VE ZAYTSEV ÖNCÜLÜĞÜNDE GALATASARAY
Galatasaray’ın hücum yükünü çeken isimler Jean Patry, Ivan Zaytsev ve Martin Atanasov oldu. Patry’nin %46 hücum yüzdesi, iki blok ve +10 WL katkısı, sadece skor üretmekle kalmadığını, aynı zamanda takım savunmasına da liderlik ettiğini gösterdi.
Zaytsev’in akıl dolu hücumları, Arslan Ekşi’nin pas tercihleriyle birleşince ortaya klasik bir Galatasaray final oyunu çıktı: soğukkanlı, planlı ve rakibe göz açtırmayan…
DOĞUKAN ULU: GÖRÜNMEYEN KAHRAMAN
Galatasaray’ın galibiyetinin temel taşlarından biri de orta oyuncu Doğukan Ulu’ydu. İlk iki sette yaptığı 5 blokla rakip smaçörlere adeta kabus yaşatan Ulu, sadece istatistik kağıdında değil, oyunun ritmini belirlemede de kritik rol oynadı. Onun savunmadaki kararlı duruşu, Galatasaray’ın hücum geçişlerinde özgüvenle oynamasına olanak sağladı.
SERİ 2. MAÇA TAŞINIYOR
ride 1-0 öne geçti. Ancak iş henüz bitmiş değil. Fenerbahçe, kendi sahasında, taraftarının önünde bu galibiyete yanıt vermek için sahaya çıkacak. Rövanş 16 Nisan’da oynanacak ve voleybolseverler yine nefes kesen bir mücadeleye tanıklık edecek.
Galatasaray’ın oyunu kazanma biçimi, serinin geri kalanına dair önemli ipuçları veriyor. Eğer Fenerbahçe yeniden dengeyi kurmak istiyorsa, sadece bireysel performanslara değil, takım bütünlüğüne ve stratejiye odaklanmak zorunda.
Saygı ve Sevgilerimle
Erdal BOZKURT
KÖŞE YAZILARI
Avrupa’ya uzanan zafer: Ziraat Bankkart

Ankara’da bir gece…
Sadece bir kupa değil, bir öykü yükseldi semaya. Parkenin üstünde sadece top değil, bir ülkenin inancı, emeği ve karakteri de dolaştı o gece. Ziraat Bankkart, CEV Cup finalinde Asseco Resovia’yı 3-1 mağlup ederken; rakamların ötesine geçen bir hikâye yazdı.
Bu sadece bir final maçı değildi. Bu; “ilk” olmanın heyecanı, “başarma”nın sorumluluğu ve “temsil” etmenin ağırlığıyla oynanan bir mücadeleydi. İlk setin sonunda skorbordda geride yazıyordu ama skor tabelaları karakteri ölçemez. O an tribündeki herkes şunu biliyordu: Bu takım daha bitirmedi.
Ve sonra, Anderson devreye girdi. Belki 24 sayıyla gecenin yıldızıydı ama attığı her smaç, aslında bir takımın azmini, çalışmasını, inancını parkeye kazıyordu. Ter Maat, Clevenot, Bedirhan, Vahit Emre… Her biri maçın başka bir yerinden ipi çekti. Sonra o ip, kupayı yukarı taşıdı.
Üçüncü sette skor 26-26 olduğunda, sadece bir sayı farkıyla seti almak değil, kupaya yürümek vardı akıllarda. Çünkü bazı sayılar vardır; tabelada bir puandır ama takım ruhunda bir kırılma noktasıdır. Ziraat Bankkart o an kırılmadı, kırdı.
Dördüncü sette rakibini adeta sürklase etti. Çünkü artık sadece top oynamıyorlardı, tarih yazıyorlardı. 25-14 biten son set, sadece bir kapanış değildi; yıllardır örülen emeğin, sabrın ve vizyonun taçlandığı andı.
Bu zafer, tesadüflerin değil, stratejinin ve sabrın sonucudur. Türkiye voleybolu için bir başka dönemeçtir. Kulüpler düzeyinde erkek voleybolunda alınan bu ilk Avrupa kupası, sadece vitrini değil, hayalleri de süsleyen bir başlangıç.
Ziraat Bankkart, bu gece bize şunu hatırlattı:
Kupalar yetenekle kazanılmaz, karakterle kazanılır.
Saygı ve sevgilerimle
Erdal BOZKURT
KÖŞE YAZILARI
Burhan Felek’te voleybolun kalbi attı: derbide kazanan sadece skor değildi

Bazen skor tabelası her şeyi anlatmaz. 3-2’lik bir sonuç, kağıt üstünde kimin galip geldiğini gösterir ama sahadaki mücadeleyi, duyguyu, iradeyi yansıtmaz. Sultanlar Ligi yarı final serisinin ilk maçında Galatasaray ve Fenerbahçe öyle bir oyun koydu ki ortaya, sayıların ötesinde bir hikâye izledik. Bu sadece bir maç değil, iki kulübün ruhunun, oyuncuların direncinin, taktik savaşların ve bireysel yıldızlaşmaların birleşimiydi.
Galatasaray sahada inandı, Fenerbahçe eksik ama dirençliydi
Maç öncesi dengeler Fenerbahçe lehine görünüyordu. Normal sezonda daha istikrarlı, daha geniş kadro derinliğine sahip bir takım vardı karşılarında. Ancak işler kağıt üstünde kalmadı. Eda Erdem’in yokluğu sadece teknik bir eksiklik değildi, aynı zamanda liderliğin sahadaki karşılığıydı. Safronova’nın da kadroda olmaması sarı lacivertlilerin oyun planını oldukça sarstı.
Fakat şu bir gerçek: Melissa Vargas varsa, umut vardır. Ve Vargas bu maçta tüm silahlarını kuşanarak sahaya çıktı. 32 sayıyla oynadı, çoğu zaman tek başına direnç oluşturdu. Arina Fedorovtseva da hücumda ve servislerde katkı verdi ama oyun içinde yaşanan ritim kayıpları Fenerbahçe’ye pahalıya mal oldu. Savunmada zaman zaman aksadılar, blok yerleşimleri gecikti, servis karşılamada kararsızlıklar yaşandı.
Galatasaray 5.5 yılın özlemini bitirdi
Bu maç Galatasaray için sadece bir galibiyet değildi. 25 Ekim 2019’dan bu yana süren Fenerbahçe’ye karşı galibiyet hasretinin sona ermesiydi. Üstelik bunu bir yarı final maçında, bir beş setlik derbi savaşında yaptılar. Bu zaferin sportif değeri kadar psikolojik ağırlığı da büyüktü.
Maçın başında kurdukları tempoyu zaman zaman kaybetseler de her setin sonunu oynamayı başardılar. Takım olarak blokta etkiliydiler, servislerde daha az hata yaptılar, özellikle savunmadan ikinci topları çıkarma konusundaki çabaları dikkat çekti.
İlkin Aydın: Sadece sayı değil, karakter yazdı
Maçın yıldızına gelecek olursak… İlkin Aydın’ı övmek sadece sayı hanesine bakmakla olmaz. Elbette 31 sayı, 6 blok, %61 hücum yüzdesi başlı başına etkileyici. Ama onu farklı kılan, maçın ruhunu okuma biçimi. Kritik anlarda sorumluluk aldı, yüzünden bir an bile tereddüt okunmadı. Fenerbahçe bloklarını zekice aştı, topu yere bırakmayı bildi. Galatasaray bu kadar yüksek enerjiyle oynayabiliyorsa, bunun temel taşlarından biri İlkin’in oyuna kattığı güven.
Carutasu da sessiz ama etkiliydi. 23 sayı, yüksek oranda etkili hücum… Ama belki de Galatasaray için en önemli kazanım, bu iki ismin birlikte ritim yakalayarak oyunu domine edebilmesi oldu.
Maçın kırılma anı: final setinin dönüşü
Beşinci sete Fenerbahçe hızlı girdi. 4-1’lik başlangıç, “momentum el değiştirdi” dedirtti. Ancak Danica Dangubiç’in servis turunda gelen 6 sayılık seri, maçın psikolojisini tamamen Galatasaray’a çevirdi. Burada servislerin ne kadar belirleyici olduğunu, üst üste gelen topların nasıl moral dalgasına dönüştüğünü bir kez daha gördük.
Fenerbahçe için bu noktadan dönüş olmadı çünkü sadece skor değil, özgüven de kaybedildi. Galatasaray ise bu anı sezdi ve bırakmadı. Bu, deneyim kadar oyun içgüdüsünün de bir ürünüydü.
Peki şimdi ne olacak?
Bu sadece serinin ilk maçıydı. 1-0 önde olmak önemli ama hiçbir şey bitmiş değil. Fenerbahçe ikinci maçta Eda’nın yokluğuna rağmen sahada yeniden kurgularla yer alacaktır. Vargas ve Arina’nın varlığı her zaman maç kazandırabilecek bir formüldür. Galatasaray ise özgüvenle büyüyecek. Ama belki de daha önemlisi, bu maçın sonunda herkes bir şeyi hatırladı: Türk voleybolu, sadece skorlarla değil, kalitesiyle, rekabetiyle, hikâyesiyle büyüyor.
Bu hikâyenin ikinci bölümü 12 Nisan’da yazılacak. Merakla bekliyoruz.
Saygı ve sevgilerimle
Erdal BOZKURT
-
TRANSFER7 gün önce
İlbank, Polonyalı smaçör Gorecka’yı kadrosuna kattı
-
Genel4 gün önce
Trabzonspor kadın voleybol takımını kuracak mı? Başkan resmen açıkladı
-
SULTANLAR&EFELER7 gün önce
Efeler Ligi finalinde ilk raund Ziraat Bankkart’ın!
-
SULTANLAR&EFELER6 gün önce
Eczacıbaşı Dynavit’te 6 ayrılık: Veda gecesinde duygusal anlar
-
TRANSFER5 gün önce
Marina Markova, Rusya Milli Takımı’nı tercih etti
-
Genel2 gün önce
Genç Yeşilay Trakya Üniversitesi’nde voleybol etkinliği düzenledi
-
MİLLİ TAKIMLAR6 gün önce
Filenin Sultanları’nın VNL kadrosu açıklandı
-
Genel2 gün önce
Vakıfbank İstanbul’daki Final-Four’da sahaya çıkıyor