Dominik Cumhuriyeti’nin eski milli voleybolcusu Camil Inmaculada Dominguez Martinez, aktif spor kariyerini noktaladıktan sonra hayatında yeni bir sayfa açtı. Tokyo 2020 Olimpiyat Oyunları’nda ülkesini temsil eden Dominguez, şu anda Latin Amerika bölgesinde faaliyet gösteren bir tur operatöründe ticari yöneticilik yapıyor.

Spor sonrası kariyerine yön verdi
FIVB’nin Lozan’da düzenlediği “Beyond the Court” (Sahanın Ötesinde) programına katılan Dominguez, burada profesyonel gelişim, kişisel marka oluşturma ve spordan sonraki yaşam başlıklarında eğitim aldı. Program, Uluslararası Spor Araştırmaları Merkezi (CIES) iş birliğiyle hayata geçirildi.

Dominguez, “Emekli olduğumdan bu yana farklı senaryoları denemeye çalıştım. Son dönemde turizm alanında kendime bir yol buldum. Sporun bana kazandırdığı iletişim, problem çözme ve stres yönetimi gibi becerileri burada uyguluyorum” dedi.

Sporun kazandırdığı değerleri iş hayatına taşıdı
10 yılı aşkın süre Dominik Cumhuriyeti milli takımında forma giyen Dominguez, Panamerikan Oyunları’nda altın madalya, NORCECA şampiyonlukları ve FIVB Dünya Şampiyonası tecrübeleri yaşadı. Kaptanlık görevini de üstlenen tecrübeli pasör, şimdi edindiği tecrübeleri spor camiasıyla paylaşmaya devam ediyor.

“Voleybol bana birlikte hareket ederek çok büyük şeyler başarabileceğimizi öğretti. Bu anlayışı sosyal ve profesyonel hayatıma da taşıyorum. Burada olmak sürpriz oldu ama bu programdan çok fazla şey çıkaracağımızı biliyorum” şeklinde konuştu.

Olimpik gelenekle bağ kurdu
Program kapsamında Olimpiyat Evi’ni ziyaret eden sporcular, dünyanın dört bir yanından gelen meslektaşları gibi Olimpik Duvar’ı imzalayarak bu geleneğe katıldı. Dominguez, bu deneyimin kendisine spor yıllarını yeniden değerlendirme ve geleceğe dair yeni bakış açıları kazandırdığını belirtti.

“Bugün burada olmamın sebebi hareket etmeye devam etmem. Tavsiyem: Asla yerinizde durmayın” diyerek sözlerini tamamladı.

Uluslararası Voleybol Onur Listesi (IVHF), 17-18 Ekim tarihlerinde Holyoke, Massachusetts’te 2025 sınıfı için düzenlediği törenle, voleybolun farklı dallarında iz bırakmış sporcu ve yetkilileri onurlandırdı. Etkinlikte salon, plaj ve paravolley kategorilerinde olimpiyat madalyalı sporcular ile küresel voleybol hareketine yön veren isimler ölümsüzleştirildi.

2025 sınıfında dünya çapında başarılar elde etmiş isimler yer aldı

Yeni sınıfta yer alan isimler arasında Bulgar pasör Dimitar Karov, Sırp yıldız Ivan Miljkovic, Peru’nun efsanevi oyun kurucusu Rosa Garcia Rivas, İtalyan smaçör Francesca Piccinini ve Alman plaj voleybolcusu Laura Ludwig bulunuyor. ABD’den Kent Steffes ve Almanya’dan antrenör Jürgen Wagner, plaj voleyboluna katkılarıyla öne çıktı. Avustralya’dan Barry Couzner paravolley gelişimine katkılarıyla, Arjantinli Guillermo Paredes ise hakemlikteki liderliğiyle onurlandırıldı.

Törene küresel düzeyde katılım sağlandı

Tören, Holyoke Belediye Başkanı’nın resepsiyonu ile başladı. Katılımcılar, özel tasarlanmış Hall of Famer ceketlerini aldı ve müzedeki kişisel sergiler ilk kez ziyaretçilere sunuldu. Etkinlikte, 2025 sınıfı üyeleriyle yapılan soru-cevap oturumu, sporun geçmişi ve geleceği üzerine samimi bir atmosfer yarattı.

130. yıl kapsamında ‘Legends & Leaders’ yuvarlak masa oturumu düzenlendi

Etkinliğin ikinci gününde düzenlenen “Legends & Leaders” paneli, IVHF ve FIVB temsilcileri ile geçmiş ve mevcut yıldızları bir araya getirdi. Oturumda, voleybolun 130 yıllık gelişimi ve sporun geleceğine dair stratejik yaklaşımlar ele alındı. Panel, olimpiyat şampiyonu Paul Sunderland ve gazeteci Lee Feinswog tarafından yönetildi.

Ödül töreni canlı yayınla 180’den fazla ülkeye ulaştı

Tarihte ilk kez tören, Volleyball World YouTube kanalında canlı yayınlandı. 4,2 milyon aboneye sahip platform üzerinden 180’den fazla ülkeden izlenen yayın, Holyoke’daki kutlamaları küresel izleyicilere ulaştırdı. Bu kapsamda, medya, federasyonlar ve özel katkı sağlayan kişi ve kuruluşlara IVHF Özel Ödülleri de takdim edildi.

Özel ödüller katkı sağlayan kişi ve kuruluşlara verildi

Joop Alberda “Mintonette Medalyası” ile, PAVO “Court of Honor” ödülü ile onurlandırıldı. Peter Diamond’a “Belediye Başkanı Mükemmellik Ödülü”, Paul Sunderland’a “Medya Mükemmellik Ödülü”, Elegant Affairs firmasına ise “William G. Morgan Ödülü” takdim edildi.

Anlam yüklü kapanış: Enshrinement töreni

Etkinlik, Cumartesi akşamı düzenlenen Enshrinement töreni ile sona erdi. Salonu dolduran kalabalık önünde yapılan tören sırasında her bir onur üyesi, kendi kariyerini ve bu ödülün taşıdığı anlamı paylaştı. Pek çok konuşma duygusal anlara sahne oldu.

İlgili Haber:

Paola Egonu kaptan oldu, Milano Super Kupa’yı kazandı

18 Ekim 2025 Cumartesi günü İtalya kadın voleybolu adına tarihi bir gün yaşandı. Vero Volley Milano, Imoco Conegliano’yu Super Kupa finalinde mağlup ederek 2.449 gün süren bir egemenliği sona erdirdi. Super Kupa özelinde bu seri 2.908 güne kadar uzanıyordu. Conegliano, 2019’dan bu yana sahada hiçbir rakibine yenilmeyerek tüm yerel kupaları kazanıyordu.

Bu uzun süren başarı dönemine son veren takım, beklentilerin azaldığı bir sezonda Milano oldu. Son yıllarda Conegliano’yu tahtından indirmek için sekiz başarısız deneme yapan Milano, bu kez dokuzuncu finalde mutlu sona ulaştı. Bu denemeler üç lig finali, üç İtalya Kupası finali ve iki Super Kupa finalini kapsıyordu.

Yıllardır beklenen bir kırılma noktası

Milano’nun önceki kadroları kağıt üzerinde belki daha güçlüydü. Ancak sakatlıklar, şanssızlıklar ve çeşitli nedenlerle fırsatlar hep kaçtı. Geçtiğimiz yıl oynanan Super Kupa finali Egonu olmadan oynanmıştı. 2022/23 sezonunun lig finali ise 2-1 öne geçilmesine rağmen beşinci maçta kaybedildi.

Tek maçlık finallerde Conegliano her zaman en iyi oyununu oynamasa da, bir şekilde kupayı almayı başardı. Teknik direktör Julio Velasco’nun da sıkça belirttiği gibi, büyük takımlar kötü oynarken de kazanmayı bilir. Ama bu kez Trieste’de Conegliano bazı yıldız oyuncularından beklenen katkıyı alamadı. Milano da bu durumu iyi değerlendirdi.

Egonu yine sahnede ama bu kez kaptan olarak

Finalde 30 sayı kaydeden Paola Egonu’nun performansı sürpriz olmadı. Egonu, ligde bir maçta 47 sayı, milli takımda ise 45 sayı ile rekorlara sahip. Şampiyonlar Ligi’nde üç finali üst üste 40 sayı ortalaması ile oynadı, beş finalde forma giydi, üç kez kupayı kazandı.

Ancak bu kez fark yaratan detay, sırtındaki 18 numaralı formanın altındaki kaptanlık bandıydı. Egonu’nun kaptan olması yeni ve önemli bir dönemin başlangıcına işaret ediyor.

Paola Egonu’nun yeni yüzü ortaya çıktı

Fark yaratan asıl an maçtan sonra geldi. Ödül töreninin ardından verdiği röportajda Egonu, daha önce görmediğimiz kadar açık ve duygusal bir şekilde konuştu. Yıllar boyunca medyada mesafeli, kısa cevaplar veren ve korumacı bir beden dili kullanan Egonu, bu kez gözleri parlayan, içten konuşan, duygularını gizlemeyen bir figürdü.

26 yaşında olmasına rağmen kariyerinin büyük bölümünde kökeni, İtalyan kimliği ve milli takıma bağlılığı sorgulandı. Bu durum onu hep geri planda ve savunmada kalmaya itti.

Ama Trieste’de, o sahnede bir şey değişti. Bu kez Egonu sadece bir yıldız değil, aynı zamanda gururlu bir kaptan olarak kupayı kaldırdı. Sıkça kullandığı “gurur” kelimesi bu kez daha derin ve samimi bir anlam taşıyordu.

Yeni bir liderlik dönemi

Milano’nun Egonu’yu kaptan yapma kararı, takım içinde farklı bir yapı kurmayı hedefleyen stratejik bir adım oldu. Milli takımda Velasco, Egonu üzerindeki yükü azaltmayı seçmişti. Ancak kulüp düzeyinde tam tersine sorumluluk verildi.

“Milli takım çok olgun bir grup, benim fazla bir şey yapmam gerekmiyor” diyor Egonu. Ancak Milano, daha yeni bir grup ve farklı dinamiklere sahip. Bu durum sadece kulüp için değil, Egonu’nun kişisel gelişimi için de bir dönüm noktası olabilir.

Artık tecrübeli bir kadın olan Egonu’nun, kendisini yıllarca dış dünyadan koruyan zırha belki de artık ihtiyacı kalmadı.

Zorluk şimdi başlıyor: istikrar sağlamak

Bundan sonrası ise daha zor: yeniden kazanmak, istikrarı yakalamak. Ancak ilk kupanın hemen gelmesi bu süreci kolaylaştıracaktır. Egonu, artık sadece performansıyla değil, soyunma odasındaki liderliğiyle de bir etki yaratmak zorunda.

“Bir kaptan, yalnızca bir kaptandır” sözü kolay söylenmez. Ancak Paola Egonu, bu yaştaki bir oyuncu olarak, bu forma altında bu unvanın da hakkını verebilir.

İlgili Haber:

U21 Beach Volleyball World Championship ends with gold for Latvia